Keçiörengücü maçında ilk yarı 5-0 olabilecek maçta 45 dakikada sadece bir gol çıkarmak şanssızlıktan daha öte bir durum.
Bu kadar hoyratça pozisyonları harcamak pahalıya mal olabilirdi.
Öyle de oldu.
İlk yarıdaki oyunu da pozisyon zenginliğini de ikinci yarıda çok aradık.
İkinci yarı tam bir kabus gibiydi.
Öldük öldük dirildik resmen.
İkinci yarıdaki oyuna bakınca bir puanın ne kadar değerli olduğunu da anlıyoruz.
3 puana bu kadar yakınken bir puandan da olabilirdik.
Böyle düşünmek gerekir.
Kazansak çok iyi olacaktı fakat kaybetmemek de önemli.
Bir golün bile ne kadar değerli olduğunu Adana Demirspor ile Giresunspor’un Süper Lige çıktığı sezondan hatırlıyoruz.
Bir gol averajıyla Süper Ligin kapısından dönmüştük.
Yine hep birlikte kenetlenerek bu hafta oynayacağımız Denizlispor maçına odaklanmalıyız. Her maç önemli.
İç sahadaki maçlar daha da önemli.
Moral bozmadan yola devam etmeliyiz.
Keçiörengücü maçının ilk yarısındaki oyunu ikinci yarıya da yansıttığımızda zaten problem çözülmüş olacak.
Hüseyin Hoca ve ekibine, futbolcu kardeşlerimize güvenimiz tam.
O sene bu sene olacak.